Bahaettin Karakoç, anadan doğma şairdir. Sonradan olmuş bir şair değildir. Kendi ifadesiyle “Kâlübelâdan beri muhacirim ben / Her nereye gitsem Ensar karşıladı / Bir at, bir kurt, bir yılan anladı da / Kendi cinsimden olanlar anlamadı / Omuz vurup geçenlerin açtığı yara / Kevgire çevirdi sevdalı yüreğimi / Ey Sevgili / Ne zaman darda kaldımsa […]...
Abdurrahim Karakoç’tan dinlediklerim Abdurrahim Karakoç’un şiirleri 1970’li yıllarda İslâmcı, milliyetçi, ülkücü siyasî ve fikrî gruplar arasında bir marş gibi okunurdu. Bu grupların siyasî liderleri Karakoç’u kendi cenahlarına çekmek için tâbir caizse kur yapar, siyasî ve fikrî hareketlerinin vitrinine çekmeye çalışırlardı. Keskin bir siyasî taraftar...
Sahipliğini ve yayın müdürlüğünü şair Tayyib Atmaca’nın yaptığı “Aylık Şiir Dergisi Hece Taşları” Haziran 2019 / 52. sayısını Meşrutiyet Dönemi de dâhil Cumhuriyet’in başından günümüze kadar gelenekli hece şiirinin en büyük ustası Abdurrahim Karakoç için özel sayı olarak yayınladı. 7 Haziran 2012’de Hakk’a uçan Abdurrahim Karakoç’un (1932-2012) vefat ...
İki güzel kelime olan medeniyet ve umrân kelimelerinin temel bir kavram olarak İslâmî toplum ve devlet nizamındaki önemine “Âmâ üstad Cemil Meriç’te medeniyet ve umrân” adlı yazımızda temas etmiştik. Bu yazıyla gayemiz umrân kelimesini yol açıcı bir kavram olarak ilk kullanan İbn-i Haldûn’un umrândan neyi kastettiğini ve umrânın ardından medeniyet kavramına ...
12 Eylül Darbesi’nin ardından 1985 yılının kasım ve aralık ayları… Türkiye’de yayın, yazı ve fikir hürriyet hâlâ uçuk vaziyette. Edebî ve fikrî faaliyetler nadirattan. Böyle bir zamanda şehr-i Maraş’ta Dolunay dergisi şiirimizin beyaz kartalı merhum Bahaettin Karakoç ağabeyin öncülüğünde doğdu. İlk sayısı Ocak 1986’da Maraş’ta çıkan ve Türkiye...
Çok severdi Mağara’yı. “Hikmet Mağaramız” diyordu. “Fikir ve Gönül Dükkânı” nın, yani Mekteb-i İrfan” ın mistik adıydı. “Medeniyetimiz ve irfanımız üstüne fikir ve gönül tâlimi yapılan saadetli bir mekân” adını koymuştu. “Azat kabul etmez kölesiydi” Mağara’nın. Gurbet duygusu yaşatmazdı ona. Mağara dışındaki mekânlar gurbet hissî verir, ağyar kalırdı gönlüne...
Yı1 1963-64… Amerikan süt tozu, peyniri, margarini, vita yağları, Amerikan filmleri, Tommiks Teksas gibi çizgi romanlarla çocukluk hayatımızda Amerikan kültürünün hızlandığı yıllar… Türkiye’nin bütün ilk mekteplerinde Amerikan süt tozu ve süt tozundan yapılma çörek(peksimet diyorlardı) dağıtılıyordu. Talebelerin içmeleri mecburdu. “BAK, SÜT NE GÜZEL”...
Türk Şiirinin Beyaz Kartalı Bahaettin Karakoç ağabey şiirin kanatlarında uçmağa gitti. Şiiriyle ülkesine ve dostlarına gönle ve kalbe işleyen sesler ve kelimeler bıraktı ve dünyâdan kurtuldu gitti. İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciun. Kelime avcısı usta şairi tanımak, anlamak için çok zahmete gerek yok. Tasavvufî anlamda “bakma”yı bilen ve kelimelerin, mısral...
Türk şirinin Beyaz Kartalı Bahaettin Karakoç şiirin kanatlarında 88 yaşında Hüma kuşu gibi “Pervaz urup Hakk’a uçtu…” 70 yıllık soylu bir şiir hayatıyla Türk şiirini ayağa kaldıran bir kelime ustasıydı.. Şiirleri hakkında yüzlerce inceleme yazıları ve tezler yazıldı. Anadan doğma şairdir. Sonradan olmuş bir şair değildir. Kendi ifadesiyle: “Kâlüb...
İstanbul Beşiktaş’taki 44 şehidin ardından Kayseri’den gelen 14 şehidimizin haberi yürekleri dağladı. Gün, vatan ve şehitler günüdür. Din ü devlet mülk ü millet için kıyama duralım! Ey Türk Ülkesi’nin sahipleri! Kardeşlerin bir bir şehit olup geliyor. Ey Türk askeri! Ey Türk polisi! Vakit kışlalarda kışlamanın vakti değil. Şehitlerin kanı yüzümüe değiyor, ca...
Bize örnek olarak gösterilen Cumhuriyet büyükleriyle (!) aydınların ve ders kitaplarında yazıları ve şiirleri okutulan seküler- çağdaş edebiyatçıların çoğu ölümden korkan zavallılardır. Ölümden pek korkarlar. Onları ölüm karşısında zavallı yapan şey kapıldıkları Batı’nın düşünce ve felsefeleridir, “yaşamak İştahı” dır. Bu zavallı güruha göre ölüm rahatsız ed...
19.Asrın başında yaşayan Kaşgar Türklerinden bir aksakalın vaaz ve öğütlerinden derlenip “Aksakalın Kitabı” adıyla neşredilen değerli kitaptan okuduğum anıtmezar bahsini, devlet adamlarının millî şuurunu uyanık tutacağına inandığım için sadeleştirerek hülâsa ettim ki cümle Türk-İslâm âlemi istifade eylesin… —————— ...
Dil Kapısı, Tûr Dağı’dır. Hz. Musâ’ya Allah’ın tecellisi bu Kapı’da gerçekleşir. Yusuf, Dil Kapısı’ndan girip çıktı, sabırla vardı Mısır’a… Züleyha, Dil Kapısı’nda sınandı. Ateşlerin, yâni ten aşklarının içinde… Yusuf’un aynasında gözleri kamaştı, eşiğinden adım atamadı içeri… Sonra kurtuldu teninden, geçip gitti Dil Kapısı’ndan… Erzu...
Ali Yurtgezen hoca “Ahmet Nafiz Yaşar” müstearıyla yazdığı “Belâmlar ibret için var” (Semerkand Dergisi Eylül 2016) yazısında, din âlimi kisvesinde din-i mübin’i kendi indî hesaplarına âlet eden, Müslümanların aleyhine olan faaliyetlere vasıta yapan, dinin ölçülerini ve cemaat anlayışını ihlal eden “Belâmlara” dikkat çekiyor. 15 Temmuz Darbesi’nin plânlayıcı...
Evvel emirde belirteyim ki bu yazıdan maksadım, Alperen Ocakları’nın gençlik hareketi olarak bilinen BBP’nin dâhili ve hârici, idarî ve şahsî işlerine karışmak değildir. Bilen bilir ki hiçbir siyasî partiye üyeliğim ve kadrosunda yer almışlığım yok. Partiler üstü bir anlayış ve tavra sahibim. Elbette Türklüğü bâtıl Türklük anlayışlarından tefrik ederek İslâm...
Darbeci generallerin gücü omuzlarında, yani apoletlerindedir. Omuzlarındaki yıldız sayısınca akılları ve güçleri artar. Omuzlarındaki kokartların büyüklüğünce buyurganlık ve zorbalıkları genişler… Darbeci generaller kendilerini devletin memuru saymazlar. Millet onların tebaası, devlet de mülküdür. Kimdir darbesever generaller? Türk Ülkesi’nin kara yazg...
Olağanüstü Hal Kararı alınmasının ardından kanun hükmünde kararname ile kapatılması kararlaştırılan dernekler arasına sehven, yanlışlıkla, kazara Türkiye Yazarlar Birliği Kahramanmaraş Şubesi de dâhil edilmiş ve 30 dakika (yarım saat) kapalı kalmıştır. Genel Merkez yetkilileri ve hususen bu kuruluşun şeref başkanı D. Mehmet Doğan’ın Başbakanlık, İçişleri Bak...
Kabil’in, İsrailoğullarının ve Roma’nın öldürme ve egemenlik arzusu kol geziyor her yerde… Dünya savaşa belendi, her yer kan ve barut kokuyor. Dünyanın çivisi boşandı, darmadağın… Her yer savaş, her yer ceset… Ölüler görüyorum her gün. Çocuklar, analar, babalar yan yana… Savaş ve egemenlik, ölüm yağdırıyor topraklara; topraklar ağlıyor üstündeki ölülere. ...